Ramazan ayının gelmesi ile birlikte her sene sorulan bazı soruların başında Ramazan Ayında Bal Tüketiminin Önemi tekrardan sorulmaya başlandı. Sahurda ve iftarda ne yemeliyiz, ne kadar tüketmeliyiz, gün içinde susuzluğu ve açlığı önleyen besinler nelerdir…
Tabi sofrada midemizin doymasıyla birlikte değişen yeme-içme alışkanlığından dolayı bu dönem çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıklarına da yol açabiliyor. Uzmanlar ramazan ayında değişen yeme-içme alışkanlıklarına karşı vücudun denge kurabilmesi için iftar ve sahurda özellikle hakiki balın tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Üstelik gerçek bal doku onarımını destekler. Enfeksiyonlara karşıda bağışıklık tepkisini ve antikor oluşumunu aktive eder.
Mineral, vitamin, antioksidan ve enzimler yönünden zengin olduğu bilinen doğal enerji kaynağı bal ve poleni tüketerek metabolizmamızı zinde tutabiliriz.
Ham ballar, yüksek rakımlı yaylalarda diğer ballardan farklı olarak pastörize ve filtre edilmeden kovandan alınır. Böylece içindeki doğal antioksidan ve vitaminler korunur. Bunun sonucunda bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra vücudun tatlı ihtiyacını da doğal olarak karşılar.
İnsanların sofrasına girişi milattan yüzlerce yıl öncesine dayanan bal her zaman el üstünde tutulmuş, sofraların en değerli yiyeceği olmuş ve günümüze kadar şifa niyetine tüketilmiş bir besindir. Hatta kültürümüzdeki “Afiyet bal olsun” sözü bile bunu göstermek için yeterlidir. Ham bal, oruç tutanlara sağladığı faydalarla Ramazan’ın en gözde iftariyeliği ve sahur besinlerinden biridir. Kısaca sağlıklı yaşamın mucizevi besini işlem görmemiş ham baldır.
Ramazan ayı ile birlikte değişen beslenme alışkanlıklarımız birtakım sağlık sorunlarına yol açar. Özellikle tüketimi çok yaptığımız kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek gibi besinler sindirim zorluğuna yol açar. Bunun sonucunda mide şişkinliği gibi problemlere sebep olur. Balın düzenli tüketimi ile sindirim sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasını sağlanır. Uzmanlar Ramazan ayının rutin beslenme düzeninden farklı olması ve beslenmeye dair dengelenmesi açısından bal tüketiminin oldukça önemli olduğunun altını çizdi.
Ramazan’ın gelmesiyle öğün sayımız azaldığı için uzun süre boş duran sindirim sistemimiz ve midemiz daha farklı şekilde çalışabiliyor. Özellikle uzun saatler aç kalmaktan dolayı mide bir anlamda kendisini dinlenmeye çekiyor ancak iftar sofralarında ağır yiyeceklerin bir anda tüketilmesi çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıklarını beraberinde getirebiliyor. Bal, sindirimi kolaylaştıran bir besindir, Ayrıca karaciğerden toksinlerin temizlenmesine de yardımcı olur. Balın, metabolik stresi azaltması sayesinde sahur nedeniyle değişen uyku düzenimizi yoluna koyma özelliği de bulunuyor.
Genel olarak insanlarımız Ramazan’da yenilen güzel bir yemeğin üstüne tatlı yemeyi sever. Bal, doğal tatlandırıcı özelliğiyle bu ihtiyacımızı sağlıklı bir şekilde karşılamamızı da sağlıyor.
Tatlıların içinde kullandığımız şeker yerine yapacağımız pasta ve keklerde bal kullanabilirsiniz. Böylelikle vücuda hiçbir faydası olmayan ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatan ve insülin direncine sebep olan beyaz şeker yerine yukarıda faydalarını saydığımız balı kullanarak bu etkileri de yok edebilirsiniz.
Bal kullanarak hazırlayabileceğiniz tatlılarla ilgili olan yazımıza bu linkten ulaşabilirsiniz: https://tullianabitlisbali.com/blog/balla-yapilan-sekersiz-kalorisiz-tatlilar
Tulliana Bitlis Balı
Ayrıca sadece tatlılarda değil sıcak ve soğuk içeceklerde de kullanabilirsiniz. İftar sofrasında kola ve hazır içecekler tüketiyor, bunun yerine bal şerbeti ile oruç açmak mideyi rahatlatacaktır. Boş mideye alınan ham bal, mide asidini nötralize ediyor. Balın kabızlığı giderdiği, vücuttaki kanı temizlediği, damarları genişlettiği ve kan dolaşımını kolaylaştırdığı, kalbi güçlendirdiği, yağ hazmını kolaylaştırdığı biliniyor.
Bal şerbeti ile ilgili yazdığımız şu yazıdan bal şerbetinin nasıl yapıldığını da öğrenebilirsiniz: https://tullianabitlisbali.com/blog/bal-serbeti-nasil-yapilir
Tulliana Bitlis Balı
Uzun süre aç kalmanın bir diğer etkisi de vücudun enerji seviyesini koruyamaması. Sahurda da 2 tatlı kaşığı balı mutlaka yemek gerekiyor. Balı çaya ekleyebilir böylece gün boyunca susuzluğu önleyebilirsiniz. Ilığa yakın suya 2 tatlı kaşığı bal koyarak hazırladığınız bal şerbeti ile bağırsak hareketlerini arttırıp vücut şişkinliğinizi üzerinizden atabilirsiniz. Ayrıca sadece suda değil sütle birlikte de sahurda tüketebilirsiniz. Balın polenle birleştirilerek tüketilmesi durumunda uzun süre tokluk hissi verir. Oruçlu geçen bu uzun günlerde vücut güçsüz düşebilir, halsiz kalabilir. Bu sorunu bal ya da bal ile karıştırılmış polen tüketerek aşabiliriz. Oruç nedeniyle kaybedilen enerjimizin bir bölümünü bu karışımlar ile geri kazanabiliriz.
Ramazan sofralarınız bereketli olsun!